Islamic Philanthropy Mid-Year Report 2022 - UNHCR

Dr. Majed Al-Azmi'nin Önsözü

Kuveyt Zekat Evi Genel Müdür Vekili

Kuveyt Zekât Evi’nin UNHCR ile ortaklığı yirmi yılı aşkın süredir devam etmektedir ve UNHCR’ye yaptığımız katkılar dünya çapında binlerce mülteci ve ülkeleri içinde yerinden edilmiş aileye yardımcı oldu.

Sn. Nur Efendi'nin Önsözü

Rumah Zekat’ın CEO’su

UNHCR ile ortaklığımız, desteğimizi en çok ihtiyaç duyulan yerlerden bazılarına götürmemize ve hayati nakit yardımı ile Ürdün’deki Suriyeli mülteci topluluğuna ulaşmamıza olanak sağladı.

Sn. Khaled Khalifa'nın Önsözü

Yüksek Komiser Kıdemli Danışmanı ve KİK Ülkeleri Temsilcisi

%100 Zekât dağıtım politikası izleyen Mülteci Zekât Fonu, 2017’deki pilot uygulamasından bu yana dünya çapında 5,5 milyondan fazla mülteciye ve ülkelerinde yerinden edilmiş kişiye yardım etti.

Yönetici Özeti

Mültecilerin Hizmetinde İslami Hayırseverlik: Ocak – Haziran 2022

Ortaklardan ve bağışçılardan alınan zekât ve sadakalar sayesinde UNHCR, 20 ülkede 1,2 milyondan fazla mülteciye ve yerinden edilmiş kişiye yardım ulaştırabilmiştir.

Mülteci ve Zekât Fonunun Etkisi

Zekât ve Sadaka Dağıtılan Ülkeler

Etki Hikâyeleri

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Yolunda İslami Hayırseverlik

SDG-1
SDG-2
SDG-3
SDG-4
SDG-5
SDG-6
SDG-7
SDG-8
SDG-10
SDG-11
SDG-16
SDG-17

Önemli Noktalar

Dünya Genelinde İslami Hayırseverlik Paydaşlarımız

İş Birliklerimize Bakış

Dünya Müslüman Gençlik Birliği

logo-new2 (1)

1972 yılında kurulan WAMY, Müslüman gençleri ortak fayda konusunda eğiterek ve insanlar arasında anlayışı teşvik ederek çok kültürlü bir toplumda köprüler kurmayı amaçlamaktadır.

Şeyh Thani Bin Abdullah Bin Thani Al Thani İnsani Yardım Fonu

New Project (3)

Şeyh Thani Bin Abdullah Bin Thani Al Thani İnsani Yardım Fonu, UNHCR ve diğer insani yardım kuruluşlarıyla işbirliği yaparak dünya çapında en savunmasız toplumlara yardım etmek için 2019 yılında kurulmuş küresel bir fondur.

Kuveyt Zekât Evi

ZakatHouseKuwait

Zekât Evi, zekat ve hayır kurumlarının hızlı gelişmelere ve toplumun ihtiyaçlarına uygun olarak en iyi, en verimli ve yasal olarak izin verilen yollarla toplanması ve dağıtılması için çalışmaktadır.

Mohammed bin Rashid Al Maktoum Küresel Girişimleri

MBRGI_PartnersInFocus

2015 yılında kurulan MBRGI, bilhassa kırılgan ve dezavantajlı toplulukları desteklemeye odaklanarak dünya çapında 30’dan fazla insani ve kalkınma girişimini yönetmektedir.

Onaylar ve Fetvalar

15
13
12
11
10
9
8
7
5
4
3
2
tri-state-logo-resized
thailand-partner-1

Mülteci Zekât Fonu

UNHCR tarafından 2019 yılında başlatılan Mülteci Zekât Fonu, kurumlar ve bireyler tarafından etkili, uyumlu ve güvenilir bulunan önemli bir iş birliği mekanizması olmuştur. 2017’deki pilot uygulamasından bu yana, Mülteci Zekât Fonu aracılığıyla alınan, yüzde 80’i zekât olan 185 milyon dolardan fazla yardım sayesinde 5,4 milyondan fazla yararlanıcıya yardım ulaşıldı.

UNHCR’nin Mülteci Zekât Fonu sıkı bir yönetişime ve denetime tabi olup, her adımda şeffaflığı temin ederek yardım sağlanmasını mümkün kılar.

Kuveyt Zekât Evi’nin Ön Sözü

Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a, salât ve selâm Peygamberimiz Hz. Muhammed’e, onun ailesine ve ashabına olsun.

Toplumlar tarih boyunca, farklı din ve topluluklarda çok eski çağlardan beri var olan, hayırseverlik de dâhil olmak üzere, çeşitli alanlarda birbirini takip eden gelişmelere tanık olmuşlardır. Zekât ve sadaka, Kuveyt’teki hayır işlerinin en önde gelenlerindendir. Özellikle bireyin ve bir bütün olarak toplumun ihtiyacı olan zekât yükümlülüğünün gereği gibi yönetilmesi ve bu sorumluluğu üstlenen resmî bir organın bulunması amacıyla, 16 Ocak 1982 tarihinde çıkarılan Emirlik (Prenslik) Kararnamesi’yle, Zekât Evi (Zakat House) adında bağımsız bütçeli bir birim kurulmuştur. Zekât Evi’nin temel amacı toplumda uyumu sağlamak ve ihtiyaç sahibi ailelere her yerde ve mümkün olan her şekilde yardım etmektir.

Kurulduğu günden bu yana geçen kırk yıl boyunca, Zekât Evi, önde gelen uluslararası insani yardım kurumlarından olan UNHCR ile iş birliği de dâhil olmak üzere, hayırseverlik yolculuğunu ilerletmesinde ve öncü hedeflerine ulaşmasında büyük etkiye sahip olan çeşitli kurumlarla birçok uluslararası hayırseverlik girişimine katılmıştır. Kuveyt ve Körfez halkı, kendilerinin ve genç nesillerinin öne çıkan bir özelliği olan zorluk ve refah günlerindeki cömertlikleri nedeniyle uzun zamandır hayır işlerine ilgi göstermektedirler.

Bu vesileyle, UNHCR’nin Mülteci Zekât Fonu aracılığıyla toplanan fonlarla 20’den fazla ülkede mültecilerin ve ülkeleri içinde yerinden edilmiş kişilerin (IDP’ler) yaşamları üzerindeki etkisini göstermek için 2022 İslami Hayırseverlik Yıl Ortası Raporu’nun tanıtımında UNHCR ile bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum.

Dünyanın dört bir yanındaki mülteciler ve ülke içinde yerinden edilmiş kişiler, hayatta kalmak ve gerekli korumaya erişmek için neredeyse tamamen uluslararası yardıma bağımlıdır çünkü birçoğu, gıda da dâhil olmak üzere, temel ihtiyaçlardan yoksundur. Moritanya’daki Malili mültecilere koruma ve barınma sağlama, eğitim projelerini destekleme ve Bangladeş’teki Rohingyalı mültecilere sağlık hizmeti sağlama, Yemen’de yerinden edilmiş kişiler için okullar inşa etme ve Ortadoğu’daki refakatsiz çocukların ihtiyaçlarını karşılayan projeleri destekleme dâhil olmak üzere birçok ülke ve alanda UNHCR’nin çabalarına katkıda bulunabildiğimiz için gurur duyuyoruz. Kuveyt Zekât Evi’nin UNHCR ile ortaklığı yirmi yılı aşkın bir süredir devam etmektedir. Allah’ın, mülteci ve ülkeleri içinde yerinden edilmiş ailelerin acılarını dindirmesi umuduyla UNHCR’ye sağladığımız katkılar dünya çapında bu şartlardaki binlerce aileye destek olmuştur.

Kurulduğu günden bu yana Kuveyt Zekât Evi, birçok seminer ve konferansa katılarak insani meseleler hakkında farkındalığı yaymakta ve ayrıca zekât yükümlülüğü ve sadaka hakkında fetvalar ve tavsiyeler yayınlamaktadır. UNHCR’nin 2022 İslami Hayırseverlik Yıl Ortası Raporu’nu duyurmak için gerçekleştirdiğimiz iş birliği bu azimli çabaların birçok meyvesinden sadece biridir. UNHCR’ye bu girişimi ve raporun bu sayısında önde gelen paydaşlardan biri olarak Kuveyt Zekât Evi’ni dâhil ettiği için teşekkür etmek istiyorum.

Saygılarımla.

Dr. Majed Al-Azmi

Kuveyt Zekât Evi Genel Müdür Vekili

Zekatınızı veya sadakanızı “Refugee Zakat Fund” Uygulaması aracılığıyla da bağışlayabilirsiniz.

Zekat ve Sadaka bağışlarınızı en kırılgan mültecilere ve ülke içinde yerinden edilmiş ailelere göndermek için şimdi “Refugee Zakat Fund” Uygulamasını cep telefonunuza indirin.

Mülteci Zekât Fonu

UNHCR tarafından 2019 yılında başlatılan Mülteci Zekât Fonu, kurumlar ve bireyler tarafından etkili, uyumlu ve güvenilir bulunan önemli bir iş birliği mekanizması olmuştur. 2017’deki pilot uygulamasından bu yana, Mülteci Zekât Fonu aracılığıyla alınan, yüzde 80’i zekât olan 185 milyon dolardan fazla yardım sayesinde 5,4 milyondan fazla yararlanıcıya yardım ulaştırıldı.

UNHCR’nin Mülteci Zekât Fonu sıkı bir yönetişime ve denetime tabi olup, her adımda şeffaflığı temin ederek yardım sağlanmasını mümkün kılar.

null

Finansal Yönetişim

Yönetim ve hesap verebilirlik: Zekât fonları Cenevre’de özel bir faizsiz banka hesabında tutulur.

İzlenebilirlik: Zekât fonları, artan insani ihtiyaçları olan ülkelerde nakit ve malların zekât kurallarına uygun bir şekilde dağıtımına hasredilmiştir.

Şeffaflık: UNHCR, yılda iki kez İslami Hayırseverlik raporları yayınlamaktadır ve ortaklarına, fonlarının nerede kullanılmasını istediklerine göre özelleştirilmiş raporlar sunulmaktadır.

null

Dini Kurallara Uygunluk

Fetvalar: Fon, Müslüman Dünya Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Uluslararası İslami Fıkıh Akademisi (IIFA– Islamic Fiqh Academy) ve El-Ezher İslami Araştırmalar Akademisi (Al Azhar Islamic Research Academy) de dâhil olmak üzere dünyanın önde gelen alim ve kurumlarından alınan 15 fetva ile onaylanmıştır.

Altyapı: Fetvaların önerdiği şekilde uygun yararlanıcılara ulaşma konusunda yüzde 100 Zekât dağıtım politikası izler.

İzleme ve Değerlendirme: Yıllık iç uygunluk değerlendirmesi, UNHCR’nin İslami Hayırseverlik konusunda uzman çalışanları tarafından yürütülür. Yıllık dış uygunluk değerlendirmesi üçüncü bir taraf tarafından yürütülür ve bulgularına dair bir rapor yayınlanır.

null

Değerlendirme ve İzleme

Kırılganlık değerlendirme çerçevesi: Uygun yararlanıcıları belirlemeyi amaçlar.

Dağıtım Sonrası İzleme: Yıllık olarak etkiyi ölçmek ve uygulamayı iyileştirmeyi amaçlar.

İnovasyon: Verimliliği artırmak ve dolandırıcılık ve mükerrerliği en aza indirmek için dağıtımda teknolojinin kullanılması.

Yönetici Özeti

2022 İslami Hayırseverlik Yıl Ortası Raporu, 2022’nin ilk yarısında alınan zekât ve sadaka fonlarının etkisini gözler önüne sermektedir.

Yerinden Edilme Düzeyleri

Bu yıl evlerini terk etmek zorunda kalan insan sayısında eşi görülmemiş bir artış görüldü. Bu rakam şu anda dünya nüfusunun yüzde 1’inden fazlası olan 100 milyonu aşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkmış durumda. İslami sosyal finans araçları, mülteciler, ülke içinde yerinden edilmiş kişiler (IDP’ler) ve onlara ev sahipliği yapan topluluklar için sosyal dayanışma ve ekonomik güçlendirme için çığır açan fırsatlar sunmaya devam ediyor.

Zekât ve Sadaka Bağışlarının Genel Etkisi

2022’nin ilk yarısında Mülteci Zekât Fonu aracılığıyla ortaklardan ve bağışçılardan alınan zekât ve sadakalar sayesinde UNHCR, 20 ülkede 1,2 milyondan fazla mülteciye ve yerinden edilmiş kişiye yardım ulaştırabilmektedir. Şeyh Thani bin Abdullah bin Thani Al Thani İnsani Yardım Fonu, Mülteci Zekât Fonu mobil uygulaması ve UNHCR’nin Ramazan ve Zilhicce aylarında yürüttüğü kampanyalar vasıtasıyla yapılan çok değerli bağışlar, bu etkinin elde edilmesinde belirleyici bir rol oynadı.

Zekâtın Etkisi                                                                           

2022’nin ilk yarısında, Mülteci Zekât Fonu, geçtiğimiz yıllarda UNHCR tarafından alınan 15 fetvaya göre, şu anda yüzde 100 Zekât dağıtım politikasına göre dağıtılmakta olan 18,6 milyon dolardan fazla Zekât topladı. Zekât fonları Afganistan, Bangladeş, Irak, Yemen, Lübnan, Ürdün, Cezayir, Mısır, Tunus, İran, Hindistan, Nijerya, Somali, Moritanya ve Malezya olmak üzere 15 ülkede 645.000’den fazla mülteciye ve yerinden edilmiş kişiye yardım edecek.

Sadakanın Etkisi

Benzer şekilde, aynı dönemde UNHCR’ nin aldığı 12,9 milyon doların üzerinde sadaka fonu, 13 ülkede 607.000’den fazla yararlanıcıya yardım edecek. Bu sadaka tutarı, UNHCR’nin toplam İslami Hayırseverlik gelirinin yüzde 41’ini temsil etmekte olup bu oran 2021’in ilk yarısında görülen yüzde 29,5’luk paya oranla artış göstermiştir.

Fetvalar ve Onaylar

2022’nin ilk yarısında Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Dubai’deki İslami İşler ve Hayırseverlik Faaliyetleri Departmanı (IACAD), Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Üçlü Eyalet İmamlar Konseyi ve Brezilya’da ki İmamlar ve İslam Yüksek Konseyi gibi önde gelen kurumlar, Mülteci Zekât Fonuna ek onaylar verdi. Bu onaylarla Mülteci Zekât Fonu’nun onay aldığı fetva sayısı 15 oldu.

Etkinlikler

UNHCR, Ramazan ayı öncesinde, Endonezya, Suudi Arabistan Krallığı, Nijerya, Birleşik Krallık ve Kanada’da, zekât ve fıkıh kurumlarının yanı sıra Uluslararası İslami Fıkıh Akademisi (IIFA-  Islamic Fiqh Academy) ve İslam Ekonomisi ve Finansı Ulusal Komitesi (KNEKS- Komite Nasional Ekonomi dan Keuangan Syariah) dâhil olmak üzere diğer ilgili özel ve kamu sektörü kuruluşlarıyla iş birliği içinde düzenlenen bir dizi etkinlik ve web semineri vasıtasıyla yıllık İslami Hayırseverlik Raporu 2022’yi yayımladı.

Yeni Girişimler

Mart 2022’de, UNHCR ve İslam Kalkınma Bankası’nın (IsDB) yoksulluğu azaltma kolu olan Kalkınma için İslami Dayanışma Fonu (ISFD), zorla yerinden edilmiş milyonlarca insanı desteklemek için yeni İslami hayırseverlik fonlama fırsatları açacak yenilikçi, sürdürülebilir ve dini kurallara uyumlu bir kaynakları harekete geçirme aracı olan Mülteciler için Küresel İslami Fon’u (GIFR) başlatmak için bir anlaşma imzaladı. Buna ek olarak, UNHCR tarafından bağışçıların mültecilere ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilere sevdikleri adına veya anısına bağışta bulunmalarını sağlayan bir bağış sayfası açıldı.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar)

Zekât ve sadaka fonları, başta Yoksulluğa Son (SKA 1), Açlığa Son (SKA 2), Sağlık ve Kaliteli Yaşam (SKA 3), Nitelikli Eğitim (SKA 4), Toplumsal Cinsiyet Eşitliği (SKA 5) ve Temiz Su ve Sanitasyon (SKA 6) olmak üzere Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ nın (SKA) birçoğunun gerçekleştirilmesi için kullanılmıştır. Bu, çok amaçlı nakit yardımı, eğitim hibeleri ve malzemeleri, temel yardım malzemeleri, geçim kaynağı desteği, hijyen ürünleri ve barınma malzemelerinin dağıtımı sayesinde mümkün olmuştur.

İnsani İhtiyaçlar

2022 yılında, mülteci, yerinden edilmiş bireyler ve UNHCR’nin sorumluluk alanına giren diğer kimselerden (Persons of Concern) oluşan tahmini 102,6 milyon kişiye yardım etmek için UNHCR’nin küresel ihtiyaçları 8,99 milyar dolar olarak belirlenmiştir. Bu tutarın 3,1 milyar dolarına, UNHCR’nin zekât ve sadaka dağıttığı ülkelerdeki 24,8 milyon mülteci ve yerinden edilmiş kişilere nakdî ve ayni yardımlar ulaştırmak için ihtiyaç duyulmaktadır.

Rumah Zekât'ın Ön Sözü

Esselamü Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü

Pandemi, iklim krizi ve artan gıda güvensizliği de dâhil olmak üzere giderek daha karmaşık hale gelen küresel zorluklarla dolu bir çağda yaşıyoruz. Savaşlar ve çatışmalar yıkıma neden olmaya ve insanları evlerinden uzaklaştırmaya devam ederken, kuraklık, doğa kaynaklı afetler ve diğer tarifsiz felaketler insanlığın büyük bir kısmının yaşam ve refahları açısından önemli riskler oluşturmaktadır. Zorla yerinden edilmiş kişilerin dünyada en hassas konumdaki gruplar arasında özel bir yeri vardır. Zulümden kaçmak ve evlerini terk etmek zorunda kalanlar, yoksulluk, belirsizlik ve kısıtlı fırsatlarla karşı karşıya kalarak hayatta kalmak ve sevdiklerini korumak için mücadele etmekte. Bu olumsuzluğa rağmen, mülteciler sebat göstermeye devam etmekte ve bizler, kendi kendilerine yetme yolculuklarında onlara yardım etmek için UNHCR ile birlikte çalışmaktan gurur duyuyoruz.

Rumah Zekât (Rumah Zakat), 2022 İslami Hayırseverlik Yıl Ortası Raporu’nun tanıtımında UNHCR ile iş birliği yapmaktan onur duymaktadır. Rapor, UNHCR’nin 2022’de dünya çapında 1.200.000’den fazla mülteciye hizmet vererek İslami Sosyal Fon’un en büyük dağıtıcılarından biri olduğunu göstermektedir. UNHCR’nin İslami Hayırseverlik başarısının altında, Mülteci Zekât Fonu’nun sağlamlığı, net bir dağıtım modelinin olması ve farklı ölçeklere uyarlanabilen uygulamaları yatmaktadır. Küresel çalışmaları ve 70 yılı aşkın uzmanlığı ile UNHCR, kimseyi geride bırakmamaya odaklanarak faaliyetlerini genişletmeye ve ulaşılması zor alanlarda yardımları harekete geçirmeye devam etmektedir. UNHCR ile ortaklığımız, desteğimize en çok ihtiyaç duyulan yerlerden bazılarına ulaştırmamıza ve hayati öneme sahip olan nakit yardımı ile Ürdün’deki Suriyeli mülteci topluluğuna erişmemize olanak sağladı.

Ayrıca, 2022’de trajik bir dönüm noktası aşıldığı için üzgünüz: şu anda dünya çapında 100 milyondan fazla mülteci ve zorla yerinden edilmiş kişi bulunuyor. Bu sayı, çatışmalar ve zulüm azalma belirtisi göstermedikçe, artmaya devam ediyor. Evlerini terk etmek zorunda kalanlarla dayanışma içindeyiz. UNHCR ile iş birliği yapma kararımız asla bir seçim değil, bir gereklilikti. Ortaklığımızın gücüyle, mülteci topluluklarının karşılaştığı bazı zorlukların çözülmesine ve içinde bulundukları kötü duruma son vermek için UNHCR’nin kalıcı çözümler bulmasına ve geliştirmesine yardımcı olmayı umuyoruz.

UNHCR’nin zekâtın dağıtımı konusundaki büyük çalışmasını takdir eden Rumah Zekât, öne çıkan Küresel İnsani Eylem’de stratejik ortaklarımızdan biri olarak UNHCR’a “Mutluluk Ödülü” verdi. UNHCR’ın stratejik ortağımız olmasından onur duyuyoruz ve UNHCR’ı tüm İslami hayırseverlik çalışmalarında desteklemeye devam edeceğiz.

Bitirirken, zorla yerinden edilmiş kişilerin -hepimiz gibi- haysiyetli ve onurlu bir yaşam sürmeyi arzuladıklarını hatırlatmak isteriz. Tüm mültecilere yardım edebilmeyi dilesek de bunu tek başımıza yapamayız. Bu nedenle, Endonezya’daki ve bölgedeki tüm İslami yapıları, mülteci konusunu desteklemek ve dünyanın en fazla ötekileştirilmiş ve en hassas konumdaki topluluklarından birine yardım ulaştırmak için bize katılmaya davet ediyoruz.

Katkılarınız, desteklediğiniz mültecilerin hayatlarını sonsuza dek değiştirecektir. Dünyayı değiştiremesek de birilerinin dünyasını değiştirebiliriz.

Teşekkürler.

Nur Efendi
CEO
Rumah Zekât Endonezya

UNHCR’nin Ön Sözü

Değerli Okuyucu,

UNHCR, Mülteci Zekât Fonu aracılığıyla toplanan zekât ve sadaka fonlarının dünya çapında binlerce mültecinin ve ülkeleri içinde yerinden edilmiş kişilerin (IDP’lerin) hayatı üzerindeki etkisini gösteren 2022 İslami Hayırseverlik Yıl Ortası Raporu’nu yayımlıyor.

İslami Hayırseverlik, küresel olarak, mültecilere ve ülkeleri içinde yerinden edilmiş kişilere ev sahipliği yapan birçok ülkede zorunlu göçe maruz kalmış insanları desteklemede itici bir güç olmaya devam ediyor. Bununla birlikte, UNHCR’nin Mülteci Zekât Fonu, bu kişilerin en temel insani ihtiyaçlarını karşılama çabalarının başında yer alıyor.

Bu yıl El-Ezher İslami Araştırmalar Akademisi, Uluslararası İslam Fıkhı Akademisi ve Müslüman Dünya Ligi’nden yeniden alınmış onaylara ek olarak ABD’deki Üç Eyalet İmamlar Konseyi, Birleşik Arap Emirliklerindeki Dubai İslami İşler ve Hayırsever Faaliyetler Departmanı ve Brezilya’daki İmamlar ve İslami İşler Yüksek Konseyi’nden de onay almaktan onur duyduk. Bu ortaklara, UNHCR’ye ve onun Zekât fonlarını, ulaşılması zor alanlar da dâhil olmak üzere şeffaf ve etkili bir şekilde dağıtma yeteneğine duydukları güven için minnettarız.

2022’nin ilk yarısında Mülteci Zekât Fonu aracılığıyla toplanan zekât ve Sadakalardan yararlananların sayısının 1,2 milyondan fazla olduğunu tahmin etmekteyiz. Yüzde 100 Zekât dağıtım politikası izleyen Mülteci Zekât Fonu, 2017’deki pilot uygulamasından bu yana dünya çapında 5,5 milyondan fazla mülteciye ve ülkeleri içinde yerinden edilmiş kişiye yardım etti. Ayrıca, İslami sosyal finans araçlarındaki çeşitliliği gösteren sadakanın rolünün arttığını görmekten de memnunuz.

UNHCR’nin İslami Hayırseverlik raporunun bu baskısının tanıtımına katıldığı için Kuveyt Zekât Evi’ne ve art arda dört yıldır devam eden önemli destekleri için Şeyh Thani bin Abdullah bin Thani Al-Thani İnsani Yardım Fonu’na özellikle teşekkür etmek istiyorum.

Dünyanın dört bir yanındaki savaşlar ve krizler yüzde 50’den fazlası İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerden gelen zorla yerinden edilmiş kişilerin insani yardım ihtiyacını artırmaya devam etmektedir. Zekât ve sadaka bağışlarınız, özellikle önümüzdeki kış aylarında en çok ihtiyacı olanların acılarını hafifletmeye yardımcı olacaktır.

Teşekkürler.

Khaled Khalifa
Yüksek Komiser Kıdemli Danışmanı

KİK Ülkeleri Temsilcisi

Dünya Müslüman Gençlik Birliği

Dünya Müslüman Gençlik Birliği (WAMY), 1972 yılında Suudi Arabistan Krallığı’nda kurulmuş kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur. WAMY, Müslüman gençleri ortak iyilik için eğiterek ve şu faaliyetlerle farklı topluluklardan insanlar arasında anlayışı teşvik ederek çok kültürlü bir toplumda barış ve birlik köprüleri kurmayı amaçlamaktadır: ihtiyacı olan topluluklara hizmet etmek, acil durumlara ve felaketlere cevap vermek, Müslüman gençliğin toplumun ve kurumlarının inşasındaki rolünü güçlendirmek, gençlerin yeteneklerini geliştirmek, çabalarını uluslarına ve toplumlarına hizmet etmeye yönlendirmek, gençlerin yaşadığı toplulukları geliştirmek ve tesislerini geliştirmek.

WAMY ile ortaklık, WAMY’nin UNHCR’ye ilk bağışı ile 2011 yılında başladı. Son 10 yılda WAMY, Afganistan’daki yerinden edilmiş kadınlara yönelik çalışmalardan Suriye, Mısır ve Lübnan’daki Suriyeli mültecilere yardım çalışmalarına kadar dünya çapında UNHCR programlarını destekledi. Sadece 2021 yılında WAMY, Nijerya’da ülke içinde yerinden edilmiş 467 kişi için geçim kaynağı projelerine destek sağladı ve Bangladeş’te 2000 mülteci aile ve yaklaşık 9.200 mülteci için barınma ortamı sağladı.

UNHCR, dünyanın dört bir yanındaki mültecileri ve ülke içinde yerinden edilmiş kişileri güçlendirmek ve acılarını hafifletmek için böylesine seçkin bir kurumla ortaklık kurmaktan onur duymaktadır.

Kuveyt Zekât Evi

Kuveyt Zekât Evi 1982 yılında çıkarılan 5 sayılı Kanun ile kurulmuş, Evkaf ve İslami İşler Bakanı’nın gözetiminde olan, bağımsız bütçeli ve tüzel kişiliğe sahip bir kamu otoritesidir.

Zekât Evi’nin kurulması, İslam’ın şartlarından birini yeniden canlandırmak ve yerine getirilmesini kolaylaştırmak için öncü bir adımdır. Zekât ve hayır bağışlarının toplumun hızlı gelişmelerine ve ihtiyaçlarına en iyi bir şekilde, en verimli ve hukuken uygun yollarla toplanması ve dağıtılması konusunda çalışmaktadır.

Kuveyt Zekât Evi’nin vizyonu:

  • Zekât geliri, bağış ve hayır kaynaklarının gelişmiş yöntemlere göre çeşitlendirilmesi.
  • İhtiyaç sahiplerinin zekât ve bağış hizmetlerinden yararlanmasının rasyonelleştirilmesi, böylece sosyal güvenliğin artırılması.
  • İnsan kaynaklarına yatırım yapmak ve liderlik yetkinlikleri oluşturma.
  • Zekât ve yerel ve uluslararası genel bağışlarla ilgili sektörlerle ortaklıklar ve iletişim yoluyla insani bakış açısının güçlendirilmesi.

UNHCR, 2000 yılında Kuveyt Zekât Evi ile UNHCR’nin insani yardım faaliyetlerine ve programlarına destek sağlamayı öngören bir Mutabakat Zaptı imzalamıştır. 2020 yılında, Kuveyt Zekât Evi’nin katkıları, Bangladeş’teki 2.387 Rohingyalı mülteciye ve Moritanya’daki 62.000 Malili mülteciye yardım ulaştırılmıştır. Kuveyt Zekât Evi, 2021’de MENA bölgesindeki 215 refakatsiz mülteci çocuğa yardım etmiş ve 2022’de Yemen’deki 601 öğrenciye fayda sağlayarak Yemen’deki UNHCR eğitim faaliyetlerine katkıda bulunmuştur.

Mohammed bin Rashid Al Maktoum Küresel Girişimleri

Birleşik Arap Emirlikleri Başkan Yardımcısı, Başbakanı ve Dubai Hükümdarı Majesteleri Şeyh Muhammed bin Rashid Al Maktoum’un himayesinde 2015 yılında kurulan Muhammed bin Rashid Al Maktoum Küresel Girişimleri (MBRGI), bilhassa kırılgan ve dezavantajlı toplulukları desteklemeye odaklanarak dünya çapında 30’dan fazla insani ve kalkınma girişimi yönetmektedir.

UNHCR ile Kasım 2021’de kurduğu iş birliğinden bu yana MBRGI, UNHCR’nin farklı operasyonlardaki gıda ve kış yardımı programlarına 14,6 milyon ABD dolarından fazla katkıda bulunmuştur. Katkılar aşağıdaki iki kampanyanın sonucu olarak oluşturulmuştur:

  • Ocak 2022’de Sıcak Kış Kampanyası: Aboflah olarak bilinen ünlü YouTuber’ın yönetiminde ve ev sahipliğinde yürütüldü. Aboflah kış mevsiminde savunmasız aileleri desteklemek için 11 milyon dolar toplayana kadar Burç Halife’nin önündeki cam bir odaya kendini kilitledi. Her 2 milyon dolarlık bağış artışında Burç Halife kutlamalarla aydınlatıldı. Buna ek olarak, AboFlah, 11 gün süren ve YouTube’da 689.000’den fazla eşzamanlı görüntüleme alan yayını ile en uzun süren ve en çok izlenen bağış canlı yayını olarak iki dünya rekoru kırdı. Bu performans, YouTube’da toplam 163 milyon görüntüleme elde etmiştir.

Nisan/Mayıs 2022’de 1 Milyar Yemek Kampanyası: MENA bölgesindeki en büyük gıda dağıtım kampanyasıdır. MBRGI’nin dünyadaki savunmasız topluluklara gıda yardımı sağlamak için bir ay içinde 1 milyar dirhemden (272 milyon ABD Doları) fazla bağış topladığı kampanya medya ve bağışçı topluluğundan inanılmaz ilgi görmüştür. Bu kampanyada UNHCR’nin gıda programlarına yaklaşık 9 milyon ABD doları bağışta bulunulmuştur

Şeyh Thani Bin Abdullah Bin Thani Al Thani İnsani Yardım Fonu

Şeyh Thani Bin Abdullah Bin Thani Al-Thani İnsani Yardım Fonu, UNHCR ve diğer insani yardım kuruluşlarıyla iş birliği yaparak dünya çapında en savunmasız gruplara yardım etmek için 2019 yılında kurulan küresel bir fondur.

Nisan 2019′ da, H.E. Sheikh Thani Bin Abdullah Bin Thani Al-Thani, Bangladeş’teki Rohingya mültecilerini ve yerinden edilmiş Yemenlileri fon aracılığıyla desteklemek için önemli bir tutarda zekât bağışında bulunmuştur. Bu, UNHCR’nin bireysel bir bağışçıdan aldığı en büyük bağış ve tarihinde ilk büyük zekât bağışıydı. Şeyh Thani Bin Abdullah Bin Thani Al-Thani, Ekim 2019′ da UNHCR Seçkin Savunucusu olarak atandı. Onun zorla yerinden edilenleri desteklemeye olan sarsılmaz bağlılığı ve özverisi, dünya çapında milyonlarca kadın, erkek ve çocuğun yaşamlarının iyileştirilmesine katkıda bulunmuştur.

2019’dan 2021’e kadar, Şeyh Thani Bin Abdullah Bin Thani Al-Thani İnsani Yardım Fonu, Yemen’deki en savunmasız durumda olan ülke içinde yerinden edilmiş ve ev sahibi topluluk üyelerinin yanı sıra Lübnan, Bangladeş, Pakistan ve Çad’daki yaklaşık 3 milyon mülteciyi cömertçe desteklemiştir. Desteklenen alanlar arasında temel ihtiyaçlar, gıda, barınma, sağlık, eğitim ve geçim kaynağı yer alıyor ve bu da en savunmasız olanların daha onurlu bir yaşam sürmelerini sağlamaktadır.

2022 yılında, Şeyh Thani Bin Abdullah Bin Thani Al-Thani İnsani Yardım Fonu, Yemen’deki yerinden edilmiş ve ev sahibi topluluk üyesi 84.000’den fazla kişiyi, zekât yoluyla, acil gıda ihtiyaçlarını karşılamak için nakit yardımı ile destekledi.

Nawal, Lübnanda Bir Suriyeli Mülteci

Suriyeli anne hayatını engelli mülteci kızlarına adadı

Nawal ve iki kızı Shireen ve Lava, 2014 yılında Suriye’nin Deraa şehrindeki evlerini terk etmek zorunda kaldılar ve Lübnan’a sığındılar. Diğer binlerce mülteci anne gibi, Nawal da ailesinin geçimini ve bakımını tek başına sağlamaktadır.

Küçük kızı Shireen otistik olan Nawal’in kendisi meme kanserini yense de bugün bez hastalığı ve şiddetli diyabetten mustarip. En büyük kızı Lava ise serebral palsi hastası. Düzgün yürüyüp hareket edemiyor, tüm zamanını zaman yatakta geçiriyor ve sürekli bakıma ihtiyacı var. Nawal şöyle diyor: “Ona ihtiyacı olan tüm bakımı sağlıyorum. Bazen bana şöyle diyor: “Neden hâlâ yaşadığımı biliyor musun? Sadece senin için yaşıyorum”.

Suriye’deki güvenlik durumu daha da ağırlaşarak kötüye gittikçe Nawal çok zor bir tercih olan kaçma kararını almak zorunda kaldı. Deraa’dan Lübnan’a üç saat sürmesi gereken yolculuk aylar sürdü. Yol boyunca her an, Shireen ve Lava’nın sağlık durumu Nawal için ana endişe kaynağıydı.

Lübnan’da, 2019’da başlayan ekonomik krizden önce, Nawal için hayat hala dayanılabilir durumdaydı. Şimdi, ekmek alabilme konusunda bile endişeleniyor. Mali durumu, ailesi için insana yaraşır yiyecek alabilmesini etkiliyor. Ve ekliyor: “İşler bizim için zorlaşıyor. Dürüst olmak gerekirse, aldığım nakit yardımı olmadan başa çıkmam daha zor olurdu. İyi bir eğitim aldım ama evlere temizliğe gidiyorum ve yaşlılara yardımcılık yapıyorum. Eğitiminize uygun bir iş bulamayıp çok düşük bir ücretle başka bir iş yapmak kolay değil” dedi.

Lübnan’da Suriyeli mültecilerin yüzde 97’si gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalırken, yüzde 90’ı aşırı yoksulluk içinde yaşıyor.

Nawal, içinde bulunduğu zor duruma rağmen olumlu bakmaya ve umutlu olmaya çalışıyor: “Umarım bu zor dönem sona erer ve tekrar kendi ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek duruma geliriz.”

Nawal’ın ailesi, UNHCR’den nakit yardım alan binlerce aile arasında yer alıyor. Mülteci Zekât Fonu’na bağışlanan zekât ve sadakalar, UNHCR’nin zorla yerinden edilmiş kişiler için elzem olan yardımın uygun hak sahiplerine iletilmesini mümkün kılmaktadır.

Zekât ve Sadaka fonları sayesinde UNHCR, 2022'nin ilk yarısında Lübnan'da yerinden edilmiş 9.147 aileye (yaklaşık 45.736 kişi) destek sağlayabildi.

Fatima, Pakistan’da Bir Afgan Mülteci

Fatima 9 kişilik ailesinin geçimini sağlamaya çalışıyor

Fatima ve 9 kişilik ailesi, 2014 yılında Afganistan’daki evlerinden kaçarak Pakistan’a sığınmak zorunda kaldı. Diğer binlerce mülteci anne, kız kardeş ve kız çocuğu gibi, o da ailesinin tek ekmek kazananı ve bakıcısıdır.

Afganistan’da kırk yılı aşkın süredir devam eden çatışmalar sonucunda 2 milyondan fazla insan komşu ülkelerde mülteci durumuna düştü. Sadece Pakistan’da Fatima ve ailesi gibi 1,2 milyondan fazla mülteci var.

Yerinden edilmiş bireyler olarak hayatlarını sürdürmek, dilini anlayamadıkları yabancı bir ülkeye ilk kez gelen Fatima ve ailesi için çok zordu. Daha da önemlisi, Fatima birçok ekonomik sıkıntılarla yüzleşmek zorunda kaldı. Şöyle diyor: “Bir kadın olarak, 9 kişilik bir aileye bakmak çok zor. En zor şey iş bulmaktı. Kendimi iyi hissetmiyorum, ama her şey için şükrediyorum. Fatima ve kız kardeşi daha önce kilim yapımını öğrenmişlerdi, ancak kız kardeşi şimdi onu çalışamaz hale getiren bir sakatlıktan mustarip. Fatima, çocuklarına, engelli kız kardeşine ve yaşlı annelerine bir nebze olsun bakabilmesini mümkün kılan bir iş bulabildi.

Halı yapımı işini anlatırken şunları söylüyor: “Tüm malzemeler bize şirket tarafından veriliyor ve her 10-12 ilmek için 1 rupi ödeniyor (100 Rupi = 0.45 $). Bu çok zor bir iş ve genellikle her gün 20 ila 25 sıra örüyoruz. 8 metrelik bir halı, ara vermeden yaklaşık 1,5 ay veya 35 gün sürecek.”

Bu işin Fatima’nın geniş ailesinin ihtiyaçlarını tamamen karşılayabilmesi için yeterli kazanç sağlamamasının yanı sıra, Fatima ayrıca COVID-19 salgınının ilk günlerinde gelir kaynağını kaybetmiş, kira ve diğer masrafları ödemekte sıkıntı çekmişti. İşte o zaman UNHCR’den nakit yardımı almaya başladı.

“UNHCR’den nakit yardım alacağıma dair telefon aldığımda, rüya gördüğümü sandım. Bu, endişelerimin ve sıkıntılarımın çoğunu ortadan kaldırdı. 2 aylık kiramı ve market borcumu ödeyebildim” diyor.

Fatima şöyle devam ediyor: “Bazıları 12.000 paisanın (120 rupi) fazla olmadığını söyleyebilir, ancak gerçekten ihtiyacı olan biri için 1 rupi bile büyük bir fark yaratıyor. UNHCR’ye müteşekkirim. Bu program ihtiyacı olan birçok insana yardımcı oluyor. Burada yabancı olan ve kimsesi olmayanlar için, bu program hayatımızın çoğunu kurtardı ve birisinin arkamızda olduğunu hissettirdi ve bize yardım edecek ve sesimizi duyacak birinin olduğu konusunda bizi umutlandırdı.”

Fatima’nın ailesi, UNHCR’den nakit yardım alan binlerce Afgan mülteci ve ülke içinde yerinden edilmiş aile arasında yer alıyor. Mülteci Zekât Fonu’na bağışlanan Zekât ve Sadakalar, UNHCR’nin uygun yararlanıcılara çok ihtiyaç duydukları yardımı sağlamasına olanak tanıyor.

Sadaka fonları sayesinde UNHCR, 2022'nin ilk yarısında Pakistan'daki 333 mülteci aileye destek sağlayabildi.

Ayman, Ürdün de Bir Suriyeli Mülteci

Ayman ve Ghalia geçimlerini sağlamak için mücadele ediyor

53 yaşındaki Ayman ve eşi Ghalia, 2012 yılında Şam’daki evlerini terk etti. Yeni evli çift bu sığınma hayatında hiç beklemedikleri trajediler ve acı verici bir gerçeklikle karşı karşıya kaldı.

Ayman, çatışma başlamadan önce Suriye’de nasıl iyi bir hayat yaşadığını açıklıyor. Kadın cüzdanları yapan bir atölyesi ve bunları satmak için bir dükkânı vardı. Kardeşiyle beraber çalışıyor, iş için Dubai, Libya ve Suriye’ye gidiyor ve Orta Doğu’daki müşterileriyle ticaret yapıyordu. Ama sonra her şey değişti.

“Olayların bu şekilde gelişeceğini beklemiyorduk. Ülkemizden ayrılıp birkaç ay sonra geri döneceğimizi düşündük. On yıl geçtiği için hâlâ şoktayım.”

Çatışma başlamadan önce, 2008’de, Ayman bir kalp ameliyatı geçirmişti, ancak Ürdün’de sağlığı hızla kötüleşti. 2013 yılında başka bir kalp ameliyatı geçirmek zorunda kaldı ve 2017 yılında felç geçirdi. Ocak 2021’de, tedavi edilmeyen diyabeti nedeniyle sağ alt bacağı kesildi. Ayman hâlâ bu ampütasyonun şoku ve ani etkileri ile uğraşıyor.

“Ürdün’e geldiğimde birçok işte çalıştım. İlk başta uzmanlık alanım olan çanta yapan bir fabrikada çalışmayı denedim ama bu zor oldu. Bunun yerine kıyafet diktim, fırında çalıştım ve dükkanları temizledim. Zordu ama geçimimi sağlayabiliyordum. Sağlığım bozulduktan sonra bu artık mümkün değil.”

Suriye’de çatışma başlamadan hemen önce Ghalia ile evlendi. Ürdün’de, tek başlarına birbirileri ile ilgileniyorlar. Ayman, Ghalia için “benim için her şey demek” diyor, ancak sağlık sorunları nedeniyle ona çektirdiği sıkıntıdan dolayı perişan oluyor.

UNHCR, kira ödemek, yiyecek ve ilaç satın almak gibi temel ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olmak için aileye aylık nakit yardımı sağlıyor. Bu çift, mültecilerin yüzde 64’ünün günde 3 Ürdün Dinarı’ndan (5 ABD Doları) daha az bir gelirle hayatta kaldığı Ürdün’de her gün mücadele eden birçok mülteci aileden biridir.

Zekât ve sadaka fonları sayesinde UNHCR, 2022'nin ilk yarısında Ürdün'de yaklaşık 33.539 mülteci aileye (yaklaşık 153.194 kişi) destek verebildi.

Ma'aniya, Yerinden Edilmiş Bir Yemenli

Ma’aniya’nın hikâyesi aşılmaz zorluklardan biri

“Evlerimizin içinde ve dışında iyi bir hayatımız vardı. Bombardıman ilk başladığında başlangıçta evlerimizde kaldık. Sonra durum daha da kötüleşti ve her yeri bombalamaya başladılar. Bu yüzden her şeyi arkamızda bırakarak evlerimizden kaçtık. Evlerimizi olduğu gibi terk ettik ve yanımızda hiçbir şey getirmedik.”

Ayrıntılar farklı olsa bile, yerinden edilmiş ailelerden sık sık aynı tür hikâyeler duyuyoruz. Ma’aniya’nın hikâyesi, milyonlarca insanın kıtlığın eşiğinde olduğu ve aralarında çocukların da bulunduğu yüz binlerce ailenin her gün açlık çektiği Yemen’de geçiyor.

Ma’aniya’nın ailesi yaklaşık 8 yıl önce evlerinden kaçmak zorunda kaldı ve yerinden edilen kişilerin kaldığı kamplara sığındı. Ancak güvenliğe yolculukları yıllar sürdü, çünkü çatışmadan kaçmak için bir yerden diğerine birçok kez kaçmak zorunda kaldılar.

Aile, Hacca Valiliği’ndeki yerinden edilen kişilerin kaldığı bir kampta, yiyecek ve su güvenliğinin günlük esas endişe kaynağı olduğu son derece zorlu yaşam koşullarında yaşıyor.

Bu Ramazan ayında Ma’aniya ile konuştuğumuzda, yerinden edilmiş ailelerin içinde yaşadığı zor durumu şöyle anlattı: “Yiyeceğimiz yok. İster inanın ister inanmayın, çocuklarımız yiyebilsin diye yemek yemiyoruz. Önce onları beslemek bizim için daha önemli. Yetişkinler olarak açlıkla başa çıkabiliriz. Ama çocuklar yapamaz!”

Şöyle devam etti: “Ramazan ayı boyunca çok az yiyeceğimiz var, ama bunun için Allah’a şükrediyoruz. Yerinden edilmeden önce, her türlü yiyeceği yerdik, ama bugün yapamıyoruz. Allah bize neyi nasip ettiyse onu yiyoruz. Ne paramız ne de başka bir şeyimiz var.”

Bugün Yemen’de Ma’aniya gibi 11 milyon insan kriz düzeyinde gıda güvensizliği ile karşı karşıya. Ma’aniya’nın ailesi, yerinden edilmiş ailelerin yüzde 62’ini oluşturan, çocuklarını beslemek için kendilerinin yemek tüketimini azaltmaya zorlandığını bildiren ailelerden sadece biridir.

Ma’aniya, Yemen’de ve dünyanın dört bir yanında zorla yerinden edilmiş milyonlarca insanın çektiği birçok acı, istek ve duyguyu temsil ediyor. Ma’aniya, içten sözlerle içinde bulunduğu kötü durumu şöyle anlatıyor: “Çaresiziz. Birdenbire kaçmak ve yerinden olmak zorunda kalmıştık. Neden kendi ülkemizde yerinden edilelim? Biz sadece güvenlik istiyoruz. Sürekli zorluklara ve yerinden edilmelere katlanmak zorunda olmak yerine ülkemizde güvenlik ve istikrar içinde yaşayabilmeliyiz. Kimsenin bizim kadar savunmasız kalmamasını, savaşın sona ermesini ve yeterli yiyecek ve suyla evimize geri dönebilmemizi ve güvenli bir şekilde yaşayabilmemizi diliyorum.”

Bugün Ma’aniya’nın ailesi, UNHCR’nin Mülteci Zekât Fonu aracılığıyla Zekât ve Sadaka bağışlarından yararlanan binlerce kişi arasında yer alıyor. Bu fonları, temel ihtiyaçlarını karşılamalarına destek olan nakit yardımı olarak alıyorlar.

Zekât ve Sadaka fonları sayesinde UNHCR, 2022'nin ilk yarısında Yemen'de yerinden edilmiş 14.619 aileye (yaklaşık 87.248 kişi) destek sağlayabildi.

Kampanyalar

Ramazan Kampanyası

Dünyanın dört bir yanındaki bireylerden şirketlere ve vakıflara yaklaşık 20.000 bağışçının şefkati ve cömertliği sayesinde, bu Ramazan ayında Moritanya, Nijerya, Lübnan, Mısır, Ürdün, Irak, Yemen, Afganistan, Hindistan ve Bangladeş’te 100.000’den fazla mülteci ve ülke içinde yerinden edilmiş aileyi desteklemek için kaynak toplayabildik. “Her Hediye Önemlidir” Ramazan kampanyası, insanlara ne kadar küçük olursa olsun, tek bir bağışın yerinden edilmiş ailelerin hayatındaki etkisini hatırlatmıştır.

Ramazan’daki daha geniş kapsamlı savunuculuk ve bağış toplama çabalarının bir parçası olarak, bu kampanya boyunca İslam Hayırseverliği Yıllık Raporu’nun dünya çapında bir dizi etkinlik ve konferans aracılığıyla duyurulmuş, Kuveytli sanatçı Humood Alkhudher ile iş birliği içinde “Ikhtiary” şarkısı piyasaya sürülmüş, Anasala ailesinin mültecilere adanmış bir şarkısıyla bir TikTok kampanyası ve diğer birçok yerel ve bölgesel ortaklıklar, iş birlikleri ve faaliyetler gerçekleştirilmiştir.

Zilhicce Kampanyası

Cömertlik ve hayır işlerinin en çok teşvik edildiği Zilhicce’nin 10 mübarek günü ve Kurban Bayramı münasebetiyle, kötüleşen ekonomik koşullar ve küresel gıda tedarik zincirlerinin bozulması göz önüne alındığında, artan yoksulluk ve gıda güvensizliği ile karşı karşıya olan mülteciler, ülke içinde yerinden edilmiş aileler ve ev sahibi topluluklar için fon toplamak için bir kampanya başlatıldı. 2.087 bağışçıdan toplanan fonlar, MENA bölgesindeki yerinden edilmiş yaklaşık 3.482 aileye çok ihtiyaç duydukları nakit yardımını sağladı ve en temel ve acil ihtiyaçlarından bazılarını karşılamalarına yardımcı oldu.

Mülteciler İçin Küresel İslami Fon

Mart 2022’de, UNHCR ve İslam Kalkınma Bankası’nın (IsDB) yoksulluğu azaltma kolu olan Kalkınma için İslami Dayanışma Fonu (ISFD) Mülteciler için Küresel İslami Fon’u (GIFR) başlatmak için bir anlaşma imzalamıştır. Yenilikçi, sürdürülebilir ve dini kurallarla uyumlu bir kaynak seferberliği aracı olan bu fon, zorla yerinden edilmiş milyonlarca insana yardım ulaştırmak için yeni bir İslami bağış kaynağı oluşturacaktır. Fon, küresel mülteci nüfusunun yüzde 50’sinden fazlasına kaynaklık eden bir coğrafyada yoğunlaşan IsDB üye ülkelerindeki mülteciler, yerinden edilmiş kişiler ve ev sahibi topluluklar için program ve projelere etkili, verimli ve öngörülebilir destek sağlamayı amaçlamaktadır.

Rapor Duyurusu

İH Yıllık Raporu’nun Duyurusu

30 Mart 2022’de, Ramazan’dan birkaç gün önce, PSP MENA, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) bir yan kuruluşu olan Uluslararası İslami Fıkıh Akademisi (IIFA- Islamic Fiqh Academy) ile iş birliği içinde, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinden UNHCR’nin İslami Hayırseverlik Yıllık Raporu’nu yayınladı.

Küresel insani krizlere yanıt vermede Zekât ve diğer İslami sosyal finans araçlarını ilerletmek için ortaklıkların rolü üzerine üç panel tartışmasından oluşan etkinlikte El-Ezher İslami Araştırmalar Akademisi (Al-Azhar Islamic Research Academy), Dünya İslam Birliği İslam Fıkhı Konseyi (Muslim World League Islamic Fiqh Council), Dünya Müslüman Gençlik Birliği (WAMY- World Assembly of Muslim Youth) ve İslami Finans için Muhasebe ve Denetim Örgütü (AAOIFI- Accounting and Auditing Organization for Islamic Financial Institutions) de dâhil olmak üzere önde gelen küresel ve bölgesel İslami kurumlardan ve hayır kurumlarından üst düzey konuşmacılar ve katılımcılar yer aldı. Etkinlik, Suudi Arabistan, Kuveyt ve BAE de dâhil olmak üzere Körfez İşbirliği Konseyi genelinde medyada geniş yer buldu.

Bir gün önce, Cidde’deki IIFA ofislerinde çeşitli İslami örgütlerle kapalı bir oturum düzenlenerek, UNHCR’nin Mülteci Zekât Fonu’nun yaklaşımının Zekât kurallarına uygunluğunun nasıl geliştirebileceği tartışıldı.

İthaf Sayfası

UNHCR, bağışçılardan gelen bir başkası adına bağış yapma seçeneği sunulması yönündeki taleplere (hatta bazı kimseler önemli günlerde mültecilere ve yerinden edilmiş kişilere bağış yapabilecekleri web sayfaları talep ediyor) karşılık olarak Ocak 2022’de İthaf Sayfası’nı başlatmıştır. Bağışçılar artık sevdikleri adına veya anısına bağışta bulunabilir ve ayrıca özel bağış yapma sayfaları talep edebilirler. Bu girişim, geçen yıl başlatılan Miras Verme sayfasına ek olarak hayata geçirilmiştir.

UNHCR, mültecilerin ev sahibi ülkelerde çalışmalarının savunuculuğunu yaparak ve onları destekleyerek yoksulluğu sona erdirmeye kararlıdır. Mülteciler çalışabildikleri zaman, kendi ayakarlı üzerinde durabilir, kendilerine ve ailelerine bakabilir, dayanıklılıklarını artırabilir, onurlarını geri kazanabilir ve tüm ailelerin bağımsız ve anlamlı gelecekler inşa etmelerine yardımcı olabilirler.

Pakistan’da zekât fonları, yoksul mültecilerin ve ev sahibi topluluk üyelerinin kendilerine verilen üretim araçları ile küçük ölçekli işletmeler kurmalarını sağlayan ‘yoksulluk mezuniyeti’ projesi aracılığıyla kendilerine yeter hale gelmelerine, ekonomik ve sosyal hayata dâhil olmalarına yardımcı oldu.

Yoksulluk sınırının altına düşme riski en yüksek olan topluluklar arasında mülteciler, sığınmacılar, ülke içinde yerinden edilmiş kişiler ve geri dönenler bulunmaktadır. Zekât ve Sadaka fonları, Lübnan, Ürdün, Irak, Yemen, Moritanya ve Mısır’daki son derece savunmasız yerinden edilmiş ailelere kritik nakit yardımı sağlanmasına, ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı oldu ve en kırılgan olanların olumsuz başa çıkma mekanizmalarına başvurmak zorunda kalmalarını önledi.

UNHCR, en savunmasız bireyler ve topluluklar için güvenli ve besleyici gıdalara evrensel erişimi sürekli olarak desteklemiştir.

UNHCR, zekât fonları aracılığıyla Irak, Yemen, Lübnan, Ürdün ve Mısır’daki mülteci ve yerinden edilmiş kişilere çok amaçlı nakit yardımı dağıtarak gıda da dâhil olmak üzere acil ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlamaktadır.

İnsanların besin açısından zengin gıdaya yeteri kadar erişebilmelerini sağlamak, evini terk etmek zorunda kalan milyonlarca insanın güvenliğini, sağlığını ve refahını korumak için çok önemlidir.

Hindistan’da zekât fonları, gıda kumanyalarının kadınlar, çocuklar, engelliler ve yaşlılar da dâhil olmak üzere en savunmasız ailelere dağıtılması yoluyla mültecilerin ve ev sahibi toplulukların gıda güvenliğinin iyileştirilmesine katkı sağlamaktadır.

UNHCR, mültecilerin ve ev sahibi toplulukların ulusal sağlık sistemlerine erişimini kolaylaştırmak için çaba göstermektedir. Zekât ve Sadaka fonları, mültecilere ve yerinden edilmiş kişilere çok amaçlı nakit yardımı sağlanmasına yardımcı olmuş ve sağlık klinikleri de dâhil olmak üzere genellikle finansal engellerin olduğu hizmetlere erişmelerini sağlamıştır. Gözlemlerimiz, nakit yardımının temel tedaviler ve tıbbi bakım, doktor ücretleri ve ilaçlar dâhil olmak üzere çeşitli şekillerde kullanıldığını göstermektedir.

Sadaka fonları ayrıca, Çad’ın doğu kesiminde yaşayan Sudanlı mültecilerin ve ev sahibi toplulukların sağlık durumlarının iyileştirilmesine yardımcı olarak, sağlık merkezlerine tıbbi ekipman sağlamanın yanı sıra mültecilerin hastaneye yatış, ruh sağlığı ve psikososyal destek, önleyici ve iyileştirici bakım için gerekli temel ilaçlar gibi temel sağlık hizmetlerine erişmelerine katkı sağlamıştır.

Mültecilerin daha iyi gelecekler inşa etmelerini sağlayan nakit yardımı UNHCR’nin mültecilere daha uzun vadeli çözümler sunma ve eğitimi destekleme hedefinin bir parçasıdır. Zekât ve Sadaka fonlarının Nakit Yardım programına tahsis edilmesi, yerinden edilmiş ailelerin iyilik hali üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Nakit yardımının eğitime erişimi desteklemede etkili olduğu kanıtlanmıştır; okul ücretleri, üniformalar ve ulaşım gibi ebeveyn üzerindeki doğrudan maliyetlerde yardımcı olmuş ve çocukları okuldan uzak tutan engellerin kaldırılmasına katkı sağlamıştır.

Sadaka fonları ayrıca Sudanlı mülteciler ve Çad’ın doğu kesimindeki yakın köyler için kaliteli eğitime erişimin iyileştirilmesine yardımcı olmuştur. Birkaç sınıfın inşası ve rehabilitasyonunun yanı sıra bölgedeki okulların bakımı genç mülteci öğrenciler için daha iyi eğitim fırsatları sağlamıştır.

Lübnan, Ürdün, Mısır, Yemen, Irak, Moritanya ve Çad’da, Zekât ve Sadaka fonları, kadın reisli haneler ve çocukları da dâhil olmak üzere son derece savunmasız ailelere nakit yardımı sağlamaya adanmıştır. Nakit yardımı, kendi kendine yetebilmeyi teşvik ederek, kadın girişimcilere yardım ederek ve kadınların evde karar alma mekanizmasını uygulamak için bağımsızlıklarını ve güçlenmelerini artırarak korumaya ve cinsiyet eşitliğine katkıda bulunmaya yardımcı olur.

Zekât fonları, savunmasız nüfusların yoksulluk nedeniyle olumsuz başa çıkma mekanizmalarına başvurmalarının önüne geçilmesine yardımcı olmaktadır. Kadınlar ve kız çocukları kaynaklara adil erişim ve kontrol sahibi olduklarında ve karar alma süreçlerine anlamlı bir şekilde katılıp etkili olabildiklerinde, cinsel sömürüye, çocuk evliliği veya zorla çalıştırma gibi olumsuz başa çıkma stratejilerine karşı daha az savunmasız hale gelirler. Nakit yardımına adil erişim, cinsiyet ayrımcılığı olan ilişkilerde, rol ve tutumlarda gerçek ve olumlu bir dönüşümü kolaylaştırmaya yardımcı olur.

UNHCR, savunmasız toplulukların sanitasyona erişimini sağlamayı taahhüt eder. MENA ve ötesindeki çeşitli ülkelerdeki mültecilere ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilere nakit yardımı sağlamak ve onları COVID-19’dan korumak amacıyla hijyen ve sıhhi ürünlere ve kişisel koruyucu ekipmanlara erişimlerini sağlamak için Zekât fonları tahsis ettik.

Çad’da Sadaka fonları, Sudanlı mültecilere ve ev sahibi topluluklara, ilgili enerji maliyetlerini azaltmak için sondajların enerji ihtiyacının güneş enerjisi ile temin edilmesi yoluyla güvenli ve temiz suya erişimin sağlanmasına yardımcı oldu. Ayrıca, mültecilerin COVID-19’un yayılmasıyla mücadele edecek yeterli suya sahip olduklarından emin olmak için su pompalarına erişim iyileştirildi ve okullarda su kaynakları inşa edildi.

Güvenli ve sürdürülebilir enerjiye erişim, temel bir insan ihtiyacıdır. Bu olmadan, özellikle kadınlar ve çocuklar olmak üzere zorla yerinden edilenler daha savunmasızdır ve hayatlarını yeniden inşa etmek için daha az zamanları vardır. UNHCR olarak, mültecilerin enerji ihtiyaçlarını karşılamaya, sürdürülebilir yakıta erişimi iyileştirmeye, sağlık merkezlerine güç kaynağı temin etmeye ve güneş enerjisiyle çalışan aydınlatma malzemeleri kullanmaya kararlıyız.

Bangladeş’teki zekât fonları, Rohingya mültecilerine Bangladeş’te yerel olarak bulunan ve yemek pişirmek için en iyi yakıt alternatifi olarak değerlendirilen sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) sağlanmasına yardımcı oldu. UNHCR ve ortakları LPG’ye geçişin etkisi üzerine bir değerlendirme gerçekleştirdi. Yapılan bir çalışmaya göre, LPG dağıtımı kamplardaki Rohingyalı hanelerde yakacak odun talebini yüzde 80 oranında azalttı ve ormansızlaşma oranını sürdürülebilir ormancılık oranları arasında iyi bir düzeye indirdi.

UNHCR’nin dünya çapındaki çalışmalarının ana direklerinden biri, cinsiyet, ırk, ekonomik veya yasal statülerine bakılmaksızın mültecilere, yerinden edilmiş kişilere, geri dönenlere, sığınmacılara ve vatansız kişilere insana yakışır ve sürdürülebilir işlere eşit erişim sağlamaktır.

UNHCR, Nijerya’daki gelir getirici faaliyetleri ve Pakistan’daki küçük işletmeleri destekleyerek, mültecilere ve yerinden edilmiş kişilere işlerinin uzun vadede gelişebilmesini sağlamak için finansal ve eğitsel kaynaklar sağlayarak savunmasız topluluklar için sürdürülebilir ve insana yakışır iş sağlamaya yönelik zekât fonlarına katkıda bulunmuştur.

Ayrıca, mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin, mesleki eğitimi de kapsayan ancak bunlarla sınırlı olmayan istihdam için yeterli destek ve eğitim alabilmelerini sağlamak amacıyla çeşitli ülkelerde geçim kaynakları programları yürüttük.

Yasal statüleri nedeniyle, mülteciler genellikle ev sahibi ülkelerde resmî olarak çalışma hakkına sahip değildir, bu da sonuç ve fırsat eşitsizliklerine neden olmaktadır. Mültecilerin yasal statüsü genellikle barınma, sağlık, eğitim ve diğer hizmetlere eşit erişime sahip olmalarını engellemektedir.

Zekât fonları, Lübnan, Irak, Ürdün, Mısır, Pakistan, Bangladeş ve Hindistan’da yerinden edilmiş kırılgan ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlayarak ve hayatlarını yeniden inşa etmek için gereken temel hizmetlere erişimlerini sağlayarak çok ihtiyaç duydukları desteğin teminine yardımcı olmuştur.

Zekât fonları, Lübnan, Ürdün, Irak, Yemen, Moritanya ve Mısır’daki savunmasız yerinden edilmiş ailelere nakit yardımı sağlanmasına yardımcı olmuştur. Bu yardım, UNHCR’nin mültecilerin kiralarını ödeyebilmelerini sağlayarak ve evden çıkarılma risklerini azaltarak ailelerin güvenli ve uygun fiyatlı konutlara erişimlerini sürdürmelerine yardımcı olmasını sağlamıştır.

Acil durumlarda, Zekât fonları ayrıca ailelerin olumsuz hava koşullarından güvende olmalarını sağlamak için mültecilere, yerinden edilmiş kişilere ve geri dönenlere çadırlar, branda, cibinlik ve su yalıtım malzemeleri de dâhil olmak üzere barınak ve temel yardım malzemeleri sağlamıştır.

Zekât fonları, savunmasız mülteci ailelere, çocuk işçiliği, insan ticareti ve çocuk evliliği gibi olumsuz başa çıkma mekanizmalarına olan bağımlılıklarını azaltmak için nakit yardımı sağlanmasına yardımcı olmuştur.

UNHCR ayrıca refakatsiz ve ayrı düşmüş çocuklara (örneğin, 18 yaşın altında olup yerinden edilmiş bir durumda yalnız yaşayan veya tek başına seyahat eden çocuklar) hayatta kalmalarını ve ihtiyaç duydukları bakım ve korumaya erişimlerini sağlamak için nakit yardımı ulaştırmaktadır.

Ayrıca, UNHCR çocuk koruma programları, psikososyal destek de dâhil olmak üzere temel sosyal hizmetlere erişebilmelerini sağlayarak refakatsiz çocuklar arasında cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesine yardımcı olmaktadır.

UNHCR, ek kaynakları harekete geçirmek ve en savunmasız mülteci ve ülke içinde yerinden edilmiş aileleri savunmak amacıyla İslami Hayırseverlik konusunda dünya çapında 30’dan fazla farklı partnerle ortaklıklar kurmuştur.